Konyada Tarımın kalbi,Karapınar da, çiftçilerle bu köşede buluşmanın büyük mutluluğunu yaşıyorum.Tarımda her bilgiyi biliyorum iddiasından uzak,bildiklerimi,tecrübelerimi yazılı olarak,Karapınar çifçisine ulaştırmak ve tarım adına, yapılan yanlışları eleştirerek, yapılan her doğruyu takdire şayan bir şekilde siz okurlarımızla paylaşarak ,güncel bilgileri,hibleri ,teknolojik gelişmeleri,basit bir dille,doğru olanı aktarmak ve doğru her yerde doğrudur,yanlışları bir araya getirerek doğru bulunmaz, prensibi ile Tarım adına güncel yazılarımızla her sayıda sizlerle inşallah bu köşede buluşmuş olacağız.
Konya da tarım alanlarını değerlendirme ve elde edilen kazancı, iki türlü sınıflandırmak mümkündür.birincisi miras yolu ile kalan araziden ,sadece ek gelir olsun tarımı ikinci işi olarak gören ve ne gelirse gelsin Allah bereket versin diyen kesimki eleştireceğimiz grubun başında gelecek,ikincisi ise tarımı asıl mesleği olarak gören ve kazancını tarıma endeksleyen asıl çiftçi dediğimiz üreticilerimiz ki bizim yardımcı olacağımız hedef kitlemiz bu grupturki bu da karapınarın güzide insanları,konyada karapınarı tarımın kalbi yapan insanlarki bu köşede tarımla ilgili her şeyi onlarla paylaşacağız, Karapınarlı çiftçilerimiz tarımı asıl işi olarak gören ve görmeye devam eden yapıya sahiptir
Dünya varolduğun dan bu yana insanoğlu hayatını idame ettirebilmesi için karnının doyması bunun içinde gıda ihtiyacını giderebilmesi için tarımla uğraşması gerekmektedir. Günümüzde tarım alanları şehirleşme ve sanayi sitelerinin artması ile daralmıştır.şu bir gerçek ki önümüzde teknolojik savaşlar değil,insanlığı gıda savaşları bekleyecektir.Bunun içinde tarım, dünya ve ülkemiz için bir vaz geçilmesi mümkün olmayan gerçek ve insanımız için çok büyük önem arzetmektedir. Daralan tarım alanları genişleme imkanı olmadığına göre , yapılması gereken ise birim alandan en yüksek verimi almanın yolları ne ise bunu araştırmak öğrenmek ve uygulamak gerekir.Tarım ekonomisinin ana prensibi budur.Bu alanda ziraat odalarına tarım ilçe müdürlüklerine STK ve biz ziraat mühendislerine çok büyük işler düşmektedir.
Yakın bir zamanda genel seçimler var,millet vekillerinin odağında olan çiftçilerimize siyasi partilerin adayları hergün biri gelip biri gidecek,ve her zamanki gibi ortak diyecekleri
--hollandayı misal gösterecekler,hollandanın toprak yüzölçümü konya ovası kadar ,biliyoruz. ---hollanda yıllık selsen beş milyar dolar tarım ve hayvancılık ürünlerini dünyaya ihraç ediyor onu da biliyoruz, ----bizimde hedefimiz yapacağımız politikalarla bunu yakalayacağız onuda anlıyorum da her zaman söylenen bu , şimdiye kadar Hollanda yı geçmeyi bırakın,yakalama imkanı neden olmadı? bu sorunun cevabını aramak gerekmiyormu? işte inşaalah yazılarımızla değerlendirmemizle eleştirilerimizle bu cevapları bulacağımız kaneatindeyim
Bugün konyayı tarım adına değerlendirme yapacak olursak ,124000 civarında çks kayıdı olan çiftçimiz var, Tarım adına en büyük sıkıntı olarak gördüğüm bu kemsin ki
büyük çoğunluğu ( %60 civarında),yukarıda söylediğimiz gibi tarım maalesef ikinci işi asıl işi değil ,ve bu kesim sadece birim alandan gerekli verimi alamadığı gibi,mazot ,gübre , toprak analizi ve diğer desteklerle ,kazanç elde ettiğini varsayarak tarımdan bu şekilde gelir elde etmektedirler. Bu kesim temsil edenler ise avukat doktor esnaf fabrikatör ve … devam eden iş gruplarıdır. Halbuki tarımda ana prensip dünya var oldu olalı insan nüfusu artmakta ve tarım alanları daralmakta olup asıl gaye ,tarım alanlarını artıramayacağımıza göre ,birim alandan en yüksek verimi almak ve en yüksek geliri temin etmektir .Bunun içinde bilgi teknolojiyi takip etmek en iyiye ulaşmak için tarım ikinci ek iş değil asıl işimiz olması gerekmiyormu,Konyamızda tahıl ambarı diye nitelendirdiğimiz bu coğrafyada yarıdan fazla iş grubu tarımı ikinci işi olarak görürse biz kusura bakmayın bırakın Hollandayı yakalamak tarımda dışa bağımlı hale gelmezsek büyük mucize olacaktır.