Bugün köşe yazımda ne yazsam diye düşünürken içimden toplumsal yaşantımızda bazı insanlarımızın beceremediği ya da çekindiği için diyemediği ve eksikliğini hissettiğim hususlardan Muhammet Bozdağ'ın yazmış olduğu "Sevgi Zekâsı" adlı kitabından alıntılar yaparak, "SEVGİ, TEŞEKKÜR VE TAKDİR" ile ilgili konuyu siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak istedim. Bu yazının sonunda da bende sevgi, teşekkür ve takdir ile ilgili bir şeyler yazmak istiyorum. 
Sevginin yansımalarından başlayalım: Mutluluk, coşku, rahatlama, tatmin, haz, sevinç, eğlenme, gurur, tensel zevk, heyecan, hoşnutluk, kendinden geçme, kabul görme, dostluk, güven, iyilik, yakın ilgi, ümit, sadakat, hayranlık, aşırı tutkunluk, muhabbet.
Sevginin ifadesi: İçimizde yaşayan dışımıza taşar. Çiçek, koku ve görünümüyle; insan dili, bedeni ve davranışlarıyla konuşur. İçinizde sevgi varsa, cümle yapılarınıza, vücut dilinize ve davranışlarınıza yansıyacaktır. Herkes sevildiğinin tekrar tekrar hissettirilmesini bekler.
Sevgi sözleri, verdiğiniz değeri ve duyduğunuz saygıyı yansıtır: " Sizi seviyorum, önemsiyorum, değerlisiniz, çok özelsiniz, size saygı duyuyorum, yanınızda mutluyum, iyi ki varsınız, bize çok faydanız dokundu, size minnettarım, teşekkür ediyorum, sağ olun, sizi unutmayacağım, iyiliğinizi hep hatırlayacağım, sizi sık sık anıyorum, varlığınız beni sevindiriyor… " Sevgiyi yansıtan duruma muhatabınıza, aranızdaki statü ilişkisine uygun binlerce cümle kurabilir, yargı üretebilirsiniz.
Her statüde farklı bir dil gerekebilir: Patrona "Seni seviyorum" derseniz kovulursunuz. Patron "Sen" değil "Siz"dir. Evladınıza "Sana-veya size-minnettarım" demezsiniz. Yüzlerce özel durum, farklı ifade biçimleri gerektirir ki bu başarıya gözlem ve dikkat yoluyla ulaşırız. Yani başarımız hayatımızdaki değerleri dengeli yönetmemize bağlı olmalıdır.
Davranışlar: Sevginizin davranışlarınıza da yansıması gerekir: Seviyorsanız eziyet etmezsiniz. Merakla dinler, zaman ayırır, paylaşımlarda bulunur, yardım eder, hediye alırsınız. Davranışlarınız bir bütün olarak o varlığı sevdiğinizi, ona özen gösterdiğinizi ve huzurunu arttırmak istediğinizi hissettirir.
Sevginizi ne kadar başarılı ifade ettiğinizi aldığınız tepkiden ölçebilirsiniz. Sizden çabucak uzaklaşmak istiyorsa, rahatsızlık oluşturuyorsunuz. İçten tebessüm edemiyorsa, sizden huzursuzluk alıyor. Hele de şikâyet ediyorsa, hayli ciddi bir iletişim sorunu yaşıyorsunuz demektir.
Sevginin Beslenmesi: Sevgi harcandıkça duygu deposu boşalır. Yeniden doldurulması gerekir. Sevimli olan sevimsizleşmişse, sevemezsiniz. Yapacak bir şey de yoktur. Ama hala sevilir değerleri koruduğu halde sevemiyorsanız, sorun sizdedir.
Algı açıklığı: Farkında lığınızı geliştireceksiniz. Karşınızda melek gibi bir insan var da yeterince tanımıyor musunuz? Dostunuzun iyi vasıflarından ve iyiliklerinden habersiz misiniz? Çiçeğinizin hangi yönlerinin güzel olduğunu bilmiyor musunuz? Onu bir kere koklamadınız mı? Toprağı avuçlayıp, yaprağa dokunup incelemediniz mi? Bülbülleri dinlemediniz mi? Gözlerinizi, kulaklarınızı açmalısınız. Kimi sevmek istiyorsunuz? Durun, gözleyin, tanıyın. Bakın çevrenize ve dinleyin. Evden çıkınca ağaçlarınızı, bitkilerinizi, karıncaları ve kelebekleri görmeden geçmeyin. Güneşi, bulutları, yağmuru izleyin. Bu sabah ne kadar güzel bir güne doğduğunuzun farkında mıydınız? Görmek bilmeye yetmez. Düşünmeden bulamazsınız.
TEŞEKKÜR-TAKDİR
Karapınarlı olmamız sebebiyle ilçe merkezindeki Belediyece yapılan tüm faaliyetleri ve yapılan çalışmaları gezerek görme fırsatımız oluyor. İlçemizin yeşil alanlarının her geçen gün çoğalması, Belediyece, çöplük alanlarının ve 24 mahalledeki imar planında yeşil alan olarak ayrılan sahaların ağaçlandırılması bizleri sevindiriyor. Ayrıca Çevre ve Orman Bakanlığının, Kaymakam Mustafa Karaca ve Belediye Başkanı Mehmet Yaka'nın fidan dikim hedefi ve geri dönüşüm projesi takdir edilecek bir durumdur. Ayrıca vatandaşlarımızın bağına, bahçesine, tarlasına ağaç dikerek çaba göstermeleri, Belediyenin haricinde Amir ve Memurlarımızın, Askerlerimizin, Din görevlilerimizin, Öğretmen ve Öğrencilerimizin, Erozyon önleme sahası görevlilerinin ağaçlandırma seferberliğine katılarak kendi alanlarında fidan dikmeleri takdire şayandır. Her geçen gün ağaç ve çevre sevgisinin, koruma bilincinin artarak devam etmesi ve bütün insanlarımızın kalbinde yeşermesi sevindirici bir durumdur. 42 mahallede yapılan asfalt yol çalışmalarının yapılarak İnsanlarımızın, ağaçların, bitkilerin, araçların, ev ve işyerlerinin zarar gördüğü çamurdan, tozdan kurtarılmış olması ve çalışmaların devam etmesi takdir edilecek bir durumdur. İlçemizin her alanda değişeceğine ve gelişeceğine gönülden inanıyor ve yetkililerimizi takdir ediyorum.
Sevgi zevki şükür-minnet kanalından gelen bir duygudur. Birisi açlığını giderirken başka şey düşünür; diğeri de dilinden algıladığı lezzette yaşar. Lezzete odaklanmak, lezzete değer vermektir ve değer vermek şükrün ilk adımıdır. Ne kadar şükür, o kadar mutluluk ve sevgi… Şükran yokluğu önce dikkati lezzetten uzaklaştırır, ardından lezzeti ve nihayet sevgiyi azaltarak yok eder. Saraylarda, servetlerde dünya güzeliyle şükürsüz yaşasanız yine mutsuz kalırsınız. Şükran, önce lezzetin yaratıcısından başlamalı, ama mutlaka vesile olana da yöneltilmelidir. Hayatta en fazla mutsuzluk, tatminsizlik, huzursuzluk çekecek olanlar teşekkürsüz ve takdirsiz nankörlerdir. Uzun süren nankörlük yaşama isteğini bile yok eder. Yaşamaktan minnet duyan her güne coşkuyla uyanır. Çalışmaktan minnet duyan, ilk fırsatta çalışmaya koşar. Minnet hissi her değerdeki lezzeti hemen her defasında ilk defa tatmışçasına yeniler, tazeler. Şükürsüzlük ve alışkanlık, ülfet ve gaflet üreterek lezzet algısını perdeler.
Şükürsüz gönülle bal yiyen, zamanla saman yediğini sanacaktır. Minnet olmayınca değer azalacak, değer azalınca ilgi kopacak, ilgi kopunca ilişkiler bozulacak, sonunda insan yalnızlaşacaktır. Bir kalpte şükür yerleşirse, güzellikleri keşfetmeye başlar.
Bende diyorum ki öncelikle Dünya insanlığına, ülkemize, ilçemize hayırlı yolda dürüstçe görev yapan, hizmet eden bütün yetkililere, bütün insanlara teşekkür ediyorum. Yunus Emrenin dediği gibi "Yaratılanı severim, yaratandan ötürü" Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri ise " Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayreyler, Arif anı seyreyler, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler. Demiş. Her şeyin başı iyilik ve güzelliklere vesile olsun.     Saygılarımla