Ruhumuzu da arabamız ya da giysilerimiz gibi temiz tutabiliyor muyuz? Üstelik ruhumuzun yenisini alma şansımız da yok!..Uzm.Psikolog Bülent Korkmaz bu konudaki yazısı kayda değer bir özelliktedir.
Aşağı yukarı hepimiz sahip olduğumuz veya kullandığımız şeyleri belli aralıklarla temizler veya birilerine temizletiriz. Giysilerimiz, evimiz, odamız, dolabımız, mutfağımız, çeşitli kişisel eşyalarımız, arabamız, çevremiz, bedenimiz vb. gibi kullandığımız her şey bir süre içinde kirlenirler ve onları temizlemek gerekliliği ortaya çıkar. Tabi bu konuda hepimiz aynı özen ve titizliği göstermeyebiliriz, ama sonuçta bir şekilde temizlenir. Bu işlem onların daha yeni, daha yararlı, daha sağlıklı, daha verimli, daha uzun ömürlü olmalarını ve daha iyi görünmelerini sağlar. Bir çoğumuz için bu sahip olduğumuz nesneler çok değerlidir ve onların temizliği ve bakımına özel bir özen gösteririz. Bu konuda aşırıya kaçanlarımız bile vardır.
Peki ya ruhumuz, ona da aynı özeni gösteriyor muyuz? Sahip olduklarımız yalnızca fiziksel şeylerden oluşmuyor. Bir ruha da sahibiz. Tıpkı sahip olduğumuz fiziksel şeyler gibi ruhumuzda da kirlilikler oluşur; bakım ve temizlik gerekir. Ruhunu kirleten olaylar, ardında hiçbir tortu bırakmaz, kısa süre içinde kişi kendini ruhsal olarak tertemiz hissederdi. Ama ne yazık ki tam olarak böyle bir sistemin varlığından veya varlığını kabul etsek de kusursuz çalışan bir sistemden söz edemeyiz. Bu durumda iş başa düşüyor, kirlenen ruhumuzu da kendimiz temizlememiz veya yetersiz kaldığımızda temizlettirmemiz gerekiyor.
Ruh nasıl temizlenir sorusuna yanıt vermeye çalışırsak; öncelikle tabi ki bunun su, deterjan veya çeşitli temizlik malzemeleriyle olmayacağını, daha özel ve farklı yöntemler kullanılması gerektiğini bilmeliyiz. Ama temizleme aşamasından önce kirliliği fark etmemiz gerekir, çünkü bir eşyanın kirliliği gibi gözle görünür değildir, ancak ruhsal gözle görülebilecek kirlerdir. Ruhsal gözümüz iyi görüyorsa sorun yok, ama değilse ancak bir arızaya yol açmaya başladığında fark ediyoruz bu kirlenmeyi. O zaman temizlik daha zor oluyor tabi. Kirlenmeyi anlamak için kendi duygu ve düşüncelerimize duyarlı olmamız ve yaşadığımız olumsuz duyguları fark edip, tanımlayabilmemiz gerekiyor. Örneğin, bugün ruhumuzda oluşan öfke, kaygı, korku, üzüntü, nefret, kıskanma, utanma, suçluluk ve bunun gibi olumsuz duygularımızı fark edip, tanımlayabilmemiz, ayrıca bunların şiddetini, yoğunluğunu algılayabilmemiz gerekiyor. Bu ilk aşama için biraz egzersiz (hemen her gün) gerekiyor ki, duyarlığımız artsın ve böylece ruhumuzdaki kirlenmeyi görebilelim.
Kirlenmeyi saptadıktan sonra temizlik aşamasına geçebiliriz. Bu aşamada da kısa ve basit olarak ilk yapmamız gereken; az önce kirlenmeyi görebilmek maksadıyla tanımladığımız olumsuz duygulara neden olan düşüncelerimizi veya düşünce biçimlerimizi bulmaya çalışmak ve bulduğumuzda da yeniden bu zinciri, yani; yaşanan olay › bizde oluşturduğu olumsuz düşünce › bu düşüncenin yol açtığı olumsuz duygu aşamalarını sırayla gözden geçirerek, ve yaşanan olayı algılama biçimimizi dürüstçe yeniden ele alarak kısa bir analizini yapmak. Bunu yapmak, ruhsal temizlik sistemini harekete geçirecek ve tamamen olmasa da ruhumuzun günlük kirlenmesini büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.
Ancak bunları yaptığımız, uyguladığımız halde ruhumuzda kalan kirlilikler olabilir, veya geçmişte bir yerlerde oluşmuş ve ciddi tıkanıklıklara ve bozulmalara yol açacak veya açmış olan kirler var olabilir ve bunlar ruhsal mekanizmanın sağlıklı çalışmasını engelliyor olabilirler. Bazen bunlar oldukça inatçı kirler olabilir. Bazen de biz sürekli bir çamur tarlasında dolaşıyor olabiliriz. Bu durumlarda kişisel temizleme çabalarımız yeterli olmayabilir veya uygun temizlik araçlarına sahip olmayabiliriz. O zaman da tereddüt etmeden ruhsal temizlik konusunda uzman profesyonellerden destek almalı; daha sağlıklı, daha mutlu, verimli ve daha temiz olmayı istemeliyiz. Daha iyi bir yaşam için.
http://www.krmgelisim.com/psikoloji-kisisel-gelisim/ruhun-temizlenmesi