Sayın çok kıymetli okuyucularım, 10.03.2017 tarihinde geçtiğimiz Cuma günü Muradiye Camisi İmamı Adem Diker tarafından hutbede okunan Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı "Kötülüğe Engel Olabilmenin Yolu İyiliktir" konuşması hem cemaatı hem de beni çok etkiledi ve çok da beğeni ile dinlendi. Bu konuşmayı okuma ve dinleme fırsatı bulamayan siz kıymetli okuyucularıma da bazı bölümlerini aktarmak istiyorum. 
Vasiba yeni Müslüman olmuş bir sahabiydi. Vasiba İslam'ın rahmet yüklü mesajlarını henüz tam olarak kavrayamadığından Peygamber Efendimiz (s.a.s)'e sorular sormak istiyordu. Bunlardan birisi de neyin iyi neyin kötü olduğu hususuydu. Sorularını sormak için Resülullah'ın yanına gitti ve Vasiba'nın iyilik ve kötülük üzerine sorusunu dinledikten sonra Peygamber Efendimiz şunları söyledi.
"Vasiba! İyilik ve kötülük konusunda kalbine, vicdanına danış! Zira iyilik, kendisiyle gönlünün huzur bulduğu ve vicdanını rahatlatandır. Kötülük ise, insanlar onaylasalar bile gönlünü huzursuz eden ve vicdanına endişe verendir." Diye Vasiba'ya cevap verdi.
Aziz Kardeşlerim! İyilik varlıktır, kötülük yokluktur. İyilik huzurdur. Kötülük zulmettir, karanlıktır. İyilik Rabbimizin rızasını talep etmektir. Kötülük ise O'nun gazabına adım adım yol almaktır. İyilik akl-ı selime, kalb-i selime, tab-ı selime, yani insanın yaratılmışların en şereflisi olma vasfına uygun güzelliklerdir. Kötülük ise insanı alçaltan, onu hem Allah katında hem de insanlar nezdinde değersizleştiren çirkinliklerdir./ İyilik Yüce Rabbimizin, insanın fıtratına yerleştirdiği yüce bir haslettir. Kötülük ise insanın kalbine sonradan bulaşan siyah bir lekedir. İyilik tertemiz fıtratın sahibi yüce Allah'a sadakattir. Kötülük ise bu sadakati yitirmektir. İyilik, yeryüzünden şerri, kötülüğü silecek olan en büyük güçtür. Kötülüğün kaderi ise iyilik karşısında her zaman hüsrandır, mağlubiyettir.
Yüce kitabımız, iyiliğin ne olduğundan önce, ne olmadığını anlatır bizlere. " İyilik, yönünüzü Doğuya ve Batıya yöneltmeniz değildir." Buyurur. İbadetlerin sadece şekle indirgemesini ve dindarlığın bir gösterişe dönüştürülmesini iyilik cümlesinden kabul etmez.
Kur'an-ı Kerim, gerçek iyiliği bizlere şöyle tanıtır. Asıl iyilik yani bizleri her türlü kötülüğün egemenliğinden kurtaran Rabbimize imandır. Ahiret gününü, melekleri, Allah'ın Kitabını ve peygamberlerini tasdik etmektir. Asıl iyilik, çok sevdiğimiz mal ve servetimizi fakirlerle, yoksullarla, yetimlerle paylaşmaktır. İnsanı her türlü esaretten kurtarmaktır. Asıl iyilik, namazın müdavimi olmaktır. Zekatı gönül rızasıyla vermektir. Asıl iyilik, ahde vefadır. Emanete riayettir. Asıl iyilik darlıkta ve zorlukta sırf Allah rızasını umarak sabretmektir. Asıl iyilik yani kötülüğü iyilikle savabilmektir. İyilikle yok edebilmektir. Zira mümin, hayatını iyiliğe adayan ve iyiliklerle anlamlandıran kişidir. Müslüman,  eliyle, diliyle, kalbiyle, bütün varlığıyla kötülüğün her türlüsünün karşısında dimdik durabilen kimsedir.
Üzülerek belirtmek gerekir ki; günümüzde iyilik, insanlığın gündeminde kötülük kadar yer almıyor. Her geçen gün dünyamızı kötülükler kuşatıyor. İnsanoğlu; heva ve hevesleri, hırs ve ihtirasları uğruna vicdan, adalet, hakkaniyet ve merhametini hızla kaybediyor. Kendisinden başkasına iyiliği dokunmayan bir varlık haline dönüşüyor. Asıl iyiliğin başkalarına yapılan iyilik olduğunu unutuyor.
Böylesi bir dünyada iyiliği hakim kılmak, kötülüğe engel olmak idealine sahip biz müminlere çok önemli vazifeler düşüyor. Durum ve şartlar ne olursa olsun bizler, bu dünyada hala iyi insanların olduğu inancını yaşatmalıyız. Kötülüğün iyiliği mağlup etmesine asla göz yummamalıyız. Unutmamalıyız ki; dünya ve ahret mutluluğu, iyiliğe hizmet etmekten, kötülüğe set çekmekten geçer.
İyiliğin yolcuları olarak bu mübarek vakitte Rabbimize el acıyor ve şöyle niyazda bulunuyoruz: Ya Rabbi! Coğrafyamızı ve insanlığı kuşatan bütün kötülükleri ortadan kaldırabilmeyi bizlere nasip eyle! İyiliklerin hakim olduğu bir dünyayı hep birlikte imar edebilmek için bizlere yardım eyle! Gelecek nesillerimize daha güzel, daha yaşanabilir bir yeryüzü bırakabilmeyi bizlere lütfeyle! Diyerek hutbe sonlandırıldı. Bizlerde bu duaya cani gönülden amin dedik.
İyiliği yaygınlaştırmak dileğiyle, saygılar sunuyorum.