Bizler duygularımızı, düşüncelerimizi başkalarına iletirken çeşitli araçları kullanırız. Duygu, düşünce veya bilgilerin başkalarına aktarılmasına iletişim denir. İletişim deyince sadece ağzımızdan çıkan kelimelerkastedilmez. İletişim bir bütün halindedir ve konuşurken ses tonumuz, el kol hareketlerimiz, yüz
ifadelerimiz iletişimin sağlıklı algılanmasında önemliayrıntıları oluşturur.
Karşımızdaki insanı gerçekten tam anlamak, iletişimi daha sağlıklı hale getirmek istiyorsak, sadece söylediğine değil, sesinin tonuna, yüzünün şekline, el kol hareketlerine, gözlerinin sağa sola nasıl oynadığına; yani tüm beden diline dikkat etmeliyiz. Öyle ki, karşımızdaki konuşmasa da onun bedeni bize çok şeyi anlatabilir.
İletişimde tek bir amacımız vardır, o da karşımızdaki kişiden istediğimiz tepkiyi almaktır. Bunun sonunda istediğimiz tepki alınmışsa iletişim bizim için sağlıklı geçmiştir. Yukarıdaki hikayede de olduğu gibi biz karşımızdaki kişiye kendimizi anlatamıyorsak, suçu önce kendimizde aramalıyız. Bu nedenle kolay iletişim yollarını bulmamız ve bunu da ilişkilerimizde kullanmamız gerekir. İletişimi kolay sağlayan insanlar toplumsal ilişkilerini daha rahat ve daha kolay sürdürür.
İletişim iki veya daha fazla kişi arasında gerçekleşir. İletişimin sağlığı açısından, karşı karşıya gelen insanlar arasındaki ilk etkileşim çok önemlidir. Bu etkileşimde, bireylerin kullandığı kelimelerden, beden dilinden, üzerinde bulunan giysilerden, içinde bulunan fiziksel çevreye kadar hepsi bir bütünlük içinde etkisini gösterir.
İletişim, karşısındaki bireye iletilecek mesajın anlaşılmasını sağlamak; karşıdaki kişinin bize anlatmak istediklerini tam olarak anlamaktır. Örneğin, çocuğun okulda arkadaşlarıyla kavga ettiğini öğrenebiliriz; fakat o kavga sırasında neler hissettiğini, yaşandığını anlayamayız. İletişimin tam anlamıyla gerçekleşmesi için, buna karşıdaki bireyin de katılması gerekir. Tek bir kişinin konuştuğu, aktif olduğu karşıdaki kişinin ise sürekli pasif olarak dinlemede kaldığı bir etkileşimde iletişim gerçekleşmez. Karşıdaki kişinin anlamaya veya anlaşmaya hazır olmaması, iletişim yolunun tıkanmasına neden olur.
Anne babaların çocuklarıyla iletişim kurmaya çalışırken doğru zamanı ve doğru  yer  seçmemesi iletişimin sağlıklı olmasını engeller. Örneğintelevizyonda sevdiği çizgi filmi izleyen çocuğa, ders çalışmanın yararlarını anlatırken, o sizi dinliyormuş gibi yapar. Emin olun ki konuşmalarınızı hiç duymayacaktır; çünkü alıcılarının yönü size dönük değil, farklı taraftadır.
İletişimde kelimeler gözler, eller ve ses tonu iletişimi bir bütün haline getirir. İletişim kurduğumuz kişinin sadece söylediklerini anlamaya çalışmak, onun beden diline dikkat etmemek bizi yanıltabilir