İnsanların fizyolojik ihtiyaçlarından sonra gelen temel ihtiyacı olan güvenlik ihtiyacı insanlık yaşamı boyunca var olmuş ve hala devam etmektedir. Bu temel ihtiyaç doğrultusunda da başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere özel işletmeler ve bireyler bir takım önlemler almıştır. Kamu güvenliği en genel tanımıyla polis, jandarma, çarşı ve mahalle bekçileri ve zabıtalar ile sağlanmakta iken bu yapı devletin idari ve mali yapısında gerek bir külfet gerekse uygulamada yeri geldiğinde zorluklar meydana getirmiştir. Sonuç olarak hem bu zorlukların ortadan kaldırılması hem de bu külfetten kurtularak devlet yükünün azaltılması ve buna ilaveten birçok insana sağlanacak iş imkânı amacıyla “özel güvenlik” kavramı toplumsal ve kurumsal anlamda yerleşmeye başlamıştır.

Ülkemizde bu amaçlar doğrultusunda ilk olarak 2495 sayılı “Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun” ile temeller atılırken 5188 Sayılı “Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun” ile de özel güvenlik hizmetleri alanında birçok imkâna kavuşulmuştur. Bu kanun ile birçok anlayış değişmiş, özel kurumlar ve hatta devlet kurumları dahi koruma hizmetini özel güvenlik görevlisi unvanına sahip kişiler tarafından sağlar hale gelmiştir. Dolayısı ile sektöre de daha kalifiyeli elemanların ihtiyacı arttırmıştır.

Bu amaç ve ihtiyaçlar doğrultusunda eğitim kurumları da üzerine düşen sorumluğu yerine getirmek için özel güvenlik ve koruma programları açmaya başlamıştır. Giderek yaygınlaşan bu programlara ise gün geçtikçe talep daha da artmaktadır. Meslek Yüksekokulumuz da bu sorumluluk bilinci ile Özel Güvenlik ve Koruma Programı öğrencilerimize özel güvenlik ve koruma ile ilgili gerekli olan tüm teorik ve teknik bilgiyi modern yaklaşımları kullanarak bu alandaki sorunlara çözüm üretebilmek ve öğrencilerimizin gerekli olan tüm teknik bilgi ve yetenekleri kazandırarak özel kurumlara ve hatta devlet kurumlarına kalifiyeli eleman yetiştirmektedir.

Kurulduğu 10 Nisan 1845 tarihinden bugüne kadar ülkemizde huzur ve düzenin bozulmaması ve bizlerin güvenli bir şekilde yaşamını sürdürebilmesi için gece gündüz fedakârca görev yapan, halkımızın can ve mal güvenliğini sağlayan Polis Teşkilatımızın Kuruluş Yıldönümünü idrak ettiğimiz bu günlerde polislik mesleği ile de birkaç cümle söylemek yerinde olacaktır:

Bilindiği gibi insanların toplu halde yaşamaları gerek ihtiyaçlarını giderme gerekse güvenliklerini sağlama gibi birçok yönden insan yaşamına katkıda bulunur. Bu noktada gecesini gündüzüne katarak 24 saat toplumumuzun huzurunu ve güvenliğini sağlamak için çalışan polislerimize çok büyük görevler düşmektedir. Vatanı ve milleti uğruna gerektiğinde canlarını feda eden bütün emniyet mensuplarımız devletimizin güvenliğini ve insanların huzurlu bir ortamda yaşayabilmeleri için gece-gündüz, yağmur-çamur, soğuk-sıcak demeden var güçleriyle hizmet etmektedirler. Bizler bugün başımızı yastığa koyduğumuzda rahat bir şekilde uyuyabiliyorsak bunu güvenlik güçlerimize borçlu olduğumuzu hiçbir zaman unutmamamız gerekir.

2019 yılının Aralık ayında Çin’de başlayarak tüm dünyaya yayılan COVID-19, o kadar hızlı yayıldı ki küresel bir sorun haline geldi. Dünya genelinde toplumsal, ekonomik ve siyasal olarak birçok değişiklik vuku buldu. Tabi bu değişiklikler birçok alanda faaliyet gösteren güvenlik tedbirlerini de beraberinde getirdi. Bugünlerde emniyet mensuplarımıza eskisinden çok daha fazla görev düşmektedir. Çünkü bir yandan asıl görevleri olan, güvenlik faaliyetlerini yerine getirirkenbir yandan da dünya genelinde birçok insanın ölümüne neden olan COVID-19’un yayılmasını engellemeye çalışmak için devletlerin uygulamaya koydukları sokağa çıkma yasaklarının ve buna benzer birçok tedbirin denetimi ve gözetimini yerine getirmektedirler. Ayrıcakendi asli görevleri dışında yeri geldi sokakta ateş ölçümü yaptılar, yeri geldi dışarıya çıkamayan(65 yaş üstü ile kronik rahatsızlığı bulunanların) hayatları riske girmesin diye maaş çekme, gıda yardımı ve yalnız yaşayanların alışverişlerini yapma gibi gereksinimlerini yerine getirmek için ellerinden geleni yaptılar. Tabi her zaman olduğu gibi bunu canları pahasına yaptılar.Öyle ki bu süreçte polislerimiz virüsün bulaşmasından en çok etkilenen devlet personelleri arasında ilk sıralardayer almaktadır.Böyle bir ortam içerisinde vatan için her koşulda büyük bir özveri ile çalışıp hiçbir fedakârlıktankaçınmayan tüm polislerimize teşekkür ederken vatan, bayrak ve millet için canını feda edip şehitlik mertebesine ulaşmış polislerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.