Tema Vakfı Karapınar İlçe Gönüllü Sorumlusu Musa Ceyhan, Erozyon sahasını ve çevremizi korumamız gerektiğinin canlı bir göstergesi olduğunu  belirtti. 
Erozyon felaketini ilkokul çağında 1960 yıllarında çocukken yaşadığını ifade eden Musa Ceyhan Şunları kaydetti:
Özellikle iklim faktörleri, yazın sıcak ve kurak, kışın çok soğuk geçmesi, toprak yapısı, makineli tarım, küçükbaş hayvancılığın yaygın olması, yanlış otlatma ve yanlış tarım uygulaması, toprak ve arazi yapısının erozyona açık olması nedeniyle bölgede etkili olan rüzgar erozyonunu ve kum fırtınalarını gündeme getirmiş. İnsanlar dışarı çıkamayacak duruma gelmiş, hayvan sürülerinde toplu ölümler gerçekleşmiş, göz ve böbrek vs. hastalıklar çoğalmış, tarım ve hayvancılıkla uğraşılan Karapınar'da 170'i geçen yayladan biri olan ve erozyon tehdidi altında bulunan Gındam yaylası da bu kapsamda 1960 yıllarında boşaltıldı.
Erozyon sahasının tarihi bir  kimliği var. Geçmişten günümüze izlerinin yaşandığı insanların ibretle izlediği bir bölge. Erozyonun tüm izlerinin görüldüğü bu evler geçmişe tanıklık etmiştir.
Bu bölgeye yazlı, kışlı her mevsimde gelen ziyaretçiler erozyon önleme bölgesini adım adım gezerek tarihe bir yolculuk yapıyor ve erozyon tehlikesini ve erozyonu önlemeye karşı verilen mücadeleyi bizzat yerinde görme imkanı bulmaktadırlar.
Bölgede Gındam yaylası,Örnek tepe,Kartal yuvası, ve havuzlar bölgesi en çok ziyaret dilen yerler arasındadır" dedi 
 Ben İstanbul'dan geliyorum erozyon bölgesine, ilk defa geldim.  Cidden çevremizi korumamız gerektiğini bizzat burada şahit olum. Lütfen çevremizi koruyalım
Kırıkkaleden geliyorum. Gerekten bu bölgeye hayran kaldım. Önceki zamanlarda insanların mücadelesine şahitlik ettim. Bizim de bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bizlerinde bu bölgeye sahip çıkması gerekiyor. demektedirler.