İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Eser İnceleme Komisyonu tarafından yapılan derecelendirme sonucu dereceye giren eserler şu şekilde oluşmuştur.

 

1- ‘Sen Eyle Yunus Emre’ adlı şiiriyle Yunus Emre Ortaokulundan Beyza Çakır, birinci

2-‘Yunusça’ adlı şiiriyle Atatürk İlkokulundan Behiye Sak, ikinci

3-‘Yunus Emre’ adlı şiiriyle Cumhuriyet Ortaokulundan Büşra Sak, üçüncü olmuşlardır

Lise öğrencileri arasında kompozisyon dalında;

1-‘Hoşgörünün Efendisi’ yazısı ile İbrahim Gündüz Anadolu Lisesinden Seyfullah Songül, birinci

2-‘Atam Yunus’ yazısı ile Karapınar Anadolu Öğretmen Lisesinden Hanife Yörükoğlu, ikinci

3-‘Hoşgörü Pınarı’ kompozisyonu ile Karapınar Lisesi öğrencilerinden Melek Figen Zengin üçüncü olmuşlardır.

Yunus Emre Ortaokul öğrencilerinin Türkçe Öğretmeni Enver SAĞLAMER rehberliğinde hazırlamış oldukları Yunus Emre’yi anma programı Karapınar İbrahim Gündüz Anadolu Lisesinde yapılmıştır. Program akabinde;

‘Sen Eyle Yunus Emre’ adlı şiiriyle Yunus Emre Ortaokulundan birinci olan Beyza Çakır’ a ödülünü MSB Atış Test ve Değerlendirme Grup Komutanı ve Garnizon Komutanı Topçu.Kd. Albay Ali Ayhan KIZIL,

‘Hoşgörünün Efendisi’ yazısı ile İbrahim Gündüz Anadolu Lisesinden Seyfullah Songül’e ödülünü Karapınar Belediye Başkanı Mehmet MUGAYİTOĞLU,

‘Atam Yunus’ yazısı ile Karapınar Anadolu Öğretmen Lisesinden Hanife Yörükoğlu’na ödülünü Karapınar İlçe Emniyet Müdürü İzzet MEYDAN,

‘Yunusca’ adlı şiiriyle Atatürk İlkokulundan Behiye Sak’a ödülünü Karapınar Belediye Başkan Yardımcısı Duran KARAGÖZ,

‘Yunus Emre’ adlı şiiriyle Cumhuriyet Ortaokulundan Büşra Sak’a ödülünü İlçe Milli Eğitim Müdürü Bahri KİNİ,

‘Hoşgörü Pınarı’ kompozisyonu ile Karapınar Lisesi öğrencilerinden Melek Figen Zengin’e ödülünü Yunus Emre Ortaokul Müdürü Süleyman KARADENİZ vermişlerdir.

    Yunus Emre Ortaokul Müdürü Süleyman KARADENİZ, katılımcılara ve katkılarını esirgemeyen Belediye Başkanı Mehmet MUGAYİTOĞLU’ na teşekkür etti.

HOŞGÖRÜNÜN EFENDİSİ

            Aşkın ve hoşgörünün en safına şahit oldum onda. Allah’a olan yakınlığın en güzeline, hoşgörünün nasıl sonsuz kılınacağına… Hiç aklıma gelmezdi doğrusu bir insanın 700 yıl sonra bile böylesine içten hatırlanabileceği, böylesine yüreğine dokunabileceği, böylesine özlenebileceği… Yani nasıl anlatılır bilmem ki hiç görmediğim, tanımadığım, senden 700 yıl önce yaşamış birinin hoşgörüsüne duyduğum özlem. Daha da ötesi onu bilmeyen biri hoşgörü anlamış sayılı mı ki?

            İnsan yaratılışların en üstünüdür. Ve insanı insan olduğu için sevgi ve hoşgörüye layıktır. Ama yaşamaya kendimizi o kadar kaptırmışız ki sevgiye zaman kalmaz olmuş. Aslında gerçek sevginin olduğu yerde başka bir şeye ihtiyaç yoktur. Şu kısacık ömrümüzde hem sevmeyen hem de sevilmeyen insan yalnızdır. Ve yalnızlık sadece Allah’a mahsustur. İşte biz insanlarında asıl amacı Yunus Emre’nin defalarca söylediği sevmek sevilmek olmalıdır ki yaşam denilen şu fani dünyada yaşadım diyebilmeliyiz.

            Düşünün ki yaşlı bir zeytin ağacının geçmişten geleceğe uzanan hoşgörü mesajları veren zeytin dalını, işte bunun temsilcisi ve tarifi olan Yunus Emre‘yi düşünün. Yunus’a göre hoş görmek onur ve erdemdir. Hoşgörü aslında seven ve sevilen Yunus Emre demektir. Gerçek hoşgörü ve sevmek ise onun nezdinde ‘öğrenmek ve öğretmek’ tir, diye düşünüyorum. Hoşgörü hoş gördükçe büyür. Büyüdükçe çoğalır.  Geçmişten bugüne köklüdür hoşgörü. Bu köprünün kurucu ustası Yunus Emre’dir. Öyle Büyük ustadır ki Yunus Emre hayat veren inşaatın, temelinde eksik olan hoşgörü ve sevgi taşını yerine koymuştur. Büyük usta doğasına aşık bir ağacın hoşgörü dolu meyvesi gibiydi. Yunus Emre yaşarken görmesem de resmine bakıp yüzünde gördüğüm her çizgiyi insana duyduğu sevgi ve hoşgörünüm simgesi niteliğindeydi.

            ‘Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için.’ Diyerek bu dünyadaki en büyük amacını çok güzel bir çerçevede ele alan Yunus Emre hep sevgi çiçekleri saymış ve bu çiçeklerin tüm dünyada koklanmasını istemiştir. Yunus Emre insana çok değer verip onun başka bir anlayışla sevmiştir. Bu sevginin ona göre kaynağı ise Hakkı gerçek olarak sevmesidir. İnsan var olduğundan bugüne hep bir ayrılık, çatışma ve savaş söz konusudur. Bu durum çoğunlukla insanları dil, din, ırk ve birçok etnik unsurdan kaynaklanmaktadır. Bu sebeplerden dolayı insanlar tarih boyunca birbirini vurup kırmış, canına kıymıştır. Yunus Emre ise tüm insanları kardeş olarak görmüş beyaz, siyah, melez vb. gibi sınıflara ayırmamıştır. ‘ Dünya benim rızkımdır, kavmi benim kavmimdir.’ Diyerek bütün dünyaya mesaj vermiştir. Bu doğrultuda kalp kırmanın ve gönül yıkmanın gereksiz olduğunu ifade etmiştir.

            Elbet bir gün tüm dünya da insanların kardeş olacağını düşünen Yunus Emre ‘sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz’ demiş ve insanlığa seslenmiştir. Günümüzde böyle bir değerin olmayışının eksikliğini yaşarken o birbirinden kıymetli altın sözlerini kendi çabalarımızla herkes kendi çevresindeki insanlara aktarmalıdır.

            Evet, Yunus Emre şu kısacık hayatlarımıza kocaman hoşgörüyü, küçücük bedenlerimizdeki kocaman gönlümüze sığdırmayı öğretti. Geride bıraktığı hoşgörü ateşi ile ısıttı donmuş kalplerimizi.

            Yunus Emre kalbimizden, ilahiler dilimizden, sevgi hayatımızdan eksik olmasın.

 

                                    Seyfullah SONGÜL (11/C)

                                                                                                             Karapınar İbrahim Gündüz Anadolu Lisesi

SEN EYLE YUNUS EMRE

Sen eyle Yunus Emre sen eyle,

Hoşgörüyü gönlümüze, kalbimize,

Yol göster her şeyinle bize,

Sen eyle Yunus Emre sen eyle,

 

Sevgi ve hoşgörü örneği,

İlk aklıma gelenleri,

Kalbimize güzellikleri,

Sen eyle Yunus Emre sen eyle,

 

Gel gör şimdi bizleri,

Senin yolunda gidenleri,

Örnek almış herkes seni,

Sen eyle Yunus Emre sen eyle,

 

Divane olmuşuz sevginle,

Her şeyi unuttuk seninle,

Şimdi neredesin gelsene,

Sen eyle Yunus Emre sen eyle,

 

 

İşte şimdi sıra bizde,

Dönüp bakma geriye,

Kendimiz buladık, ilminle

Sen eyle Yunus Emre sen eyle,

 

                                                                                               Beyaza ÇAKIR (8/B)

                                                                                              Yunus Emre Ortaokulu