İnsan, kendini mutsuz eden şeylerden uzaklaşmadıkça mutlu olamaz. Evrenden yardım istemeden önce kendinize nasıl yardımcı olmayı öğrenin. Mutlu olabilmemiz için olumsuz düşünmeyi bırakmak yetmez. Aynı zamanda olumsuz yaşam tarzımızı da değiştirmemiz gerekmektedir. Çünkü biz nasıl yaşıyorsak öyle de inanıyoruz. Çoğumuzun kendimizce karşı koyamadığımız, bir türlü vazgeçemediğimiz alışkanlıklarımız vardır. Trafik kazalarının azalmasını istiyorsak ya alkolü ya da arabayı alkollü kullanmayı bırakacağız. Otobüste giderken bir elinde direksiyon öbür elinde cep telefonuyla konuşmaya çalışan şoföre:"Kimse ses çıkarmıyor, 'banane' demeyi bırakacağız. 
Çevrenizde zengin-fakir, mutlu-mutsuz birçok insan vardır ve siz de şimdi bunları gözlemlemeye başlayın… Acaba bunlarda eksik ve fazla olan ne? Neyi az, neyi çok ve nasıl yaptıklarını keşfedip, onlar gibi siz de yaparsanız, onların sahip oldukları sizin de olabilir. 
Bir şeylere sahip olabilmek için kendinde bir değişim gerçekleştirip evrene bir şeyler vermek gerekir. Değişim istiyorsan, kendinin buna ne kadar hazır olduğunu ispat et ki evren de bunu alsın bunu çoğaltıp sana geri versin. 
Bazen yaptığımız işlerde başarısız olabiliyoruz. Hep aynı şartlarda mücadelemizi sürdürüyorsak sonuç da bizim için değişmez. Burada yapılacak tek bir şey vardır, o da kendimizde hemen bir değişim gerçekleştirmektir. Başımıza gelen kötü durumlar bazen bizi iyi yerlere taşıyabilir.
25 Eylül 2007 tarihli Memleket gazetesinde su hakkında yazı okumuştum, bu yazıyı sizlere aktarmak istiyorum.
Sayın okuyucularım yinemi Musa! Hava, su ve toprak diyeceksin demeyin, değişimi önce kendimiz gerçekleştirelim. Mesela bir kişinin tasarruf ettiği su, bir başkası için hayati önem taşıyabilir.
Yaşamımızın en hayati sıvısı olan SU' ya hak ettiği değeri veriyor muyuz?, Dünyanın tatlı su kaynaklarının ne kadar olduğunu biliyor muyuz?, Peki, ülkemizin sahip olduğu su kaynakları hakkında yeterli bilgiye sahip miyiz? Kısaca yeryüzünün % 70'i suyla kaplı olmasına karşın, bunun % 97' si deniz suyudur. % 2'si kutuplarda buzul halindedir. Sonuç olarak, tüm dünyada içilebilir su miktarı var olan kaynakların yalnızca % 1' idir. Bu kaynaklar; artan dünya nüfusu, kalkınma ve yatırım kararları nedeniyle giderek tükenmektedir. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına düşen yıllık su miktarı en az 8000- 10.000 M3 arasında olmalıdır. Kişi başına düşen 1430 M3lük kullanılabilir su toplamıyla Türkiye kişi başına 2020 M3 kullanılabilir su kaynağına sahip Irak'ın epey gerisinde yer alır. Bu duruma göre büyük su kaynaklarına sahip olmadığımız açıkça görülebilir. Suyun verimli kullanılması ve su tasarrufu yapılması konusunda acil önlemlerin alınması gereklidir. O zaman " SUYUNU BOŞA HARCAMA, SUSUZ GÜNLER KAPIDA" diye TEMA Vakfı olarak yerel Yeşilpınar Gazetesinde de sıkça yazarak halkımızın tasarruf yapmasını istemekteyiz. "O zaman MUHTAÇ olmadan bir damla da sen kurtar" diyor ve değişimi önce kendimiz gerçekleştirelim diyorum ve SUYUMUZU, HAVAMIZI, TOPRAĞIMIZI, ÇEVREMİZİ gözümüz gibi koruyalım ve kirletmeyelim. Saygılarımla