Fiziksel büyüme ile birlikte cinsel gelişimler de hızlanır. Çocuklarda fark edilen ilk cinsel ilgiler çocuğun tüm çevresini kapsayan merak sonucu oluşur.  Genel olarak çevreye duyduğu merak ve cinsel merak birbirine karışır.  Bu merak  çevresini ve dünyayı tanıma, öğrenme ihtiyacından doğar. Kendi vücudunu merak etmeye başlar. Aynanın karşısında inceler…
Çocuklarımızı her konuda olduğu gibi sağlıklı gelişimi için cinsel konularda da yaşlarına uygun bilgilendirmeler yapılmalıdır. Çocuklarımız bu bilgileri anne babalarından veya öğretmenlerinden alamazlarsa kimden nasıl öğrenirler? Çevrelerinden, arkadaşlarından, internetten sağlıksız, yanlış bilgiler öğrenirler. Cinsel eğitim sayesinde çocuklar:
Doğru bilgiler öğrenir. Farklı kişilerden aldıkları ve bazen de birbiriyle çelişkili olabilecek bilgileri daha iyi anlar.
Kadın ve erkek olmakla ilgili duyguları, değer ve tutumları öğrenir.
Kendi bedeni üzerinde söz sahibi olabilir ve bedenini yabancılardan korumayı öğrenir. İstemediği şekilde yaklaşanlara “hayır” demeyi öğrenir.
İstismar sayılabilecek veya tehlikeli olabilecek durumları tanıyıp onlardan kaçınmayı öğrenir.
Cinsellikle ilgili konularda bilgilendirme ne zaman ve hangi yaşlarda yapılmalı? En uygun zaman size soru sormaya başladığı zamandır. Ancak vücutlarında olabilecek değişiklikler hakkındaki bilgilendirmenin en geç on yaşına kadar yapılması yerinde olacaktır.
Cinsellikle ilgili konularda çocuk ile anne mi yoksa baba mı konuşmalı? Çocuk soruyu kime soruyorsa o cevaplamalı. Ancak soru sormuyorsa, o zaman bu konuda kendisini rahat hisseden kişi çocukla konuşabilir.
Çocukların Sorularını Cevaplarken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:
Sorular mutlaka cevaplanmalı.
Yaşlarına uygun ve sordukları kadarıyla cevap verilmeli.
Anlayabileceği kelimelerle doğru ve basit cevaplar verilmeli.
Sorduğu anda uygun veya rahat bir ortam yoksa erteleyin, fakat mutlaka konuşun…
Bazen anne babalar çocukların cinsel konularla ilgili bazı davranışları konusunda ne yapacaklarını kestiremezler, zorluk yaşarlar. Bazı ailelerde çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmaktadır. Çoğu yerde erkek çocuklarına kız çocuklarından daha çok fırsat veriliyor. “Erkekler ağlamaz.” “Erkek Fatma” “Kızlar fazla konuşmaz” gibi kalıp yargılarla çocukların duygularına zarar verilmektedir.