4 Kasım 2020 Günü Saat 20’de İç Anadolu Çevre Platformu’nca İnternet ortamında hazırlanan toplantıda yapılan iki sunumu geçtiğimiz iki haftadaki yazımızda paylaşmıştık.

Bugün Türkiye Çevre Platformu Koordinatörü Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar’ın “Çiftlikten Çatala AB’nin Ortak Tarım Politikası” konulu sunumundan aldığımız notları paylaşacağız.

Avrupa Birliği'nin Ortak Tarım Politikasını oluşturmasının sebepleri; çiftçilerin gelirini yükseltmek, Avrupa Birliği dışından gelişebilecek olan fiyat artışlarına karşı kendi çiftçilerini korumak ve kırsal kalkınmayı desteklemektir.

Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası 2 ilkeden oluşmaktadır.

1- Çiftçilere doğrudan desteği içermektedir ve markete müdahalede bulunulmaktadır. Bu bölüm içerisinde yapılacak olan yardımlar Avrupa Birliği tarafında önceden belirlenmektedir. Ayrıca Ortak Tarım Politikasının bütçesinin yüzde 80'i bu bölüme ayrılmıştır.

2- Bu bölümde daha çok kırsal kalkınma ve çevre konuları desteklenmektedir. Ayrıca kırsal kalkınma için teşvikler verilmektedir. Teşvikler 3 farklı amaçla yapılmaktadır.

A- Çiftçilerin modern tarım teknikleri ve aletleri kullanması için destek vermek ve tarım sektörünün rekabetçi olmasını sağlamak,

B- Çevre korumayı ve kırsal bölgelerin gelişmesini desteklemek,

C- Kırsal bölgede yaşam standartlarını yükseltmeyi amaçlamaktadır.

Avrupa Yeşil Anlaşması ve Küresel Sürdürülebilirlik:

Avrupa Yeşil Anlaşması’nın iki ayağı var.

1- İzlenecek yeni biyolojik çeşitlilik stratejisi,

2- Çiftlikten çatala tarımsal üretimin hangi amaçlarla, hangi standartlara uyacağı veya hangi mevcut standartları koruyacağı.

Gıda güvenliği, gıdaların üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda gerekli önlemlerin alınarak insan sağlığını olumsuz etkileyecek her türlü koşul ve faktörlerden ari olarak üretilmesidir.

Bu kapsamda gıda güvenliğinin üç temel prensibi bulunur.

1- Gıdaların sağlığa zararlı etkenlerle bulaşmasının önlenmesi

2- Gıdalarda sağlığa zararlı etkenlerin çoğalması ve yayılmasının önlenmesi

3- Sağlığa zararlı etkenlerin uygun yöntemlerle gıdalardan uzaklaştırılması veya etkisiz hale getirilmesidir.

Gıda güvenliği tehlikeleri; biyolojik, kimyasal ve fiziksel tehlikeler olmak üzere üç grupta toplanır.

Biyolojik tehlikeler; bakteriler, virüsler, parazitler ve prionlardır.

Kimyasal tehlikeler; fungal toksinler, molluskan toksinleri, bitki toksinleri, biyojen aminler, kalıntı ve bulaşanlardır.

Fiziksel tehlikeler; cam, tahta ve metal gibi maddelerdir.

Tarladan sofraya gıda zincirinin temel aşamaları:

1- Tarımsal girdilerin temini(Tarımsal ilaçlar,gübreler,hayvan yemleri vb..)

2- Birincil üreticiler (çiftçiler,balıkçılar vb..)

3- Gıda işleme (sağımhaneler, kesimhaneler, değirmenler, depolar vb..)

4- Gıda dağıtımı (depolama, ulusal/uluslararası ithalat/ihracat)

5- Gıda perakendeciliği (bakkal, süpermarket vb.), (ev dışı tüketim hizmetleri)

6- Evde yemek hazırlama

Önemli olduğu için daha sonraki yazımızda “Biz tüketiciler nelere dikkat etmeliyiz ve gıda güvenliğine nasıl destek verebiliriz” konusunu paylaşacağız.

Hoşça kalın.