Sayın çok kıymetli okuyucularım. Bildiğiniz üzere, çevre sorunları küreselleşen dünyada artık yerel olmaktan çıkmış, evrensel bir sorun halini almıştır. Güzel bir dünyada yaşıyoruz, cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ama birçok insanın çevreye oldukça duyarsız davrandığına şahit olmaktayız. Havayı, suyu, toprağı kirletiyoruz, koskoca denizler çöplüğe dönüşüyor, soluduğumuz hava kirleniyor, ormanlarımız ve canlı türleri bilinçsizce yok ediliyor. Topraklarımıza bir bardak su vereceğimiz yerde bin bardak su vererek hem suyumuzu israf ediyor, hem de toprağımızı çoraklaştırıyor ve hastalandırıyoruz. Bu gidişe dur demenin tek yolu, bilgili ve duyarlı insan olmak ve yeni yetişen nesilleri de bu yolda eğitimli, bilgili ve bilinçli yetiştirmektir.
Ülkemizdeki doğal zenginlikleri korumak, çevreyi kirletmemek hepimizin görevidir. Çünkü çevre ve doğa Atalarımızdan bize miras değil, çocuklarımız ve gelecek nesillerin emanetidir. Biz bu emaneti sahiplerine teslim ederken, havası daha temiz, doğal kaynakları tükenmemiş, toprağı kullanılabilir, su kaynakları tükenmemiş ve içilebilir, tarihi ve doğal değerleri tahrip edilmemiş yaşanabilir zengin bir ülke bırakmak zorundayız.
Unutmayalım ki sağlıklı nesiller, sağlıklı ve temiz bir çevrede yetişir. Bunun için doğayı seven, hayvan ve bitkileri koruyan, tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkan, çevresinde, bağında, bahçesinde ağaç, bitki ve çiçek yetiştiren, çevresini güzelleştirmek için çaba sarf eden, çevrenin kirlenmesine meydan vermeyen ve çevresini temiz tutan insanlarımıza şahsım adına sonsuz teşekkürler ediyorum.
"Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" diye başlık atarak yazıma başladım. Neden derseniz?
Zaman zaman ilçemizin tarihi ve doğal ve kültürel değerlerini görmek için yurt içinden olsun, yurt dışından olsun gezmeye gelenlere gönüllü olarak mihmandarlık yapmak için kendilerine eşlik ediyorum. İlçemiz merkezinde, köy ve kasabalarımızda yerli ve yabancı misafirlere karşı insanlarımızın içten, samimi ve doğal davranmaları, ikramda bulunmaları misafirlerde hayranlık uyandırmaktadır. İlçemiz insanlarına bu konuda da teşekkür ediyorum. Çünkü bizleri dış ülkelerde kasıtlı olarak bazı yabancılara yanlış tanıtmışlar, kötülemişler. Ülkemize yurt dışından gezmeye gelen misafirler bizim insanlarımızdan iyilik gördüğünde kendilerine anlatılanın yanlış ve iftira olduğunu anlamaktadırlar ve bundan sonra Türkiye'nin gönüllü tanıtım elçisi olacaklarını söylemektedirler. Bu da ülkemiz adına sevindirici bir durum olsa gerek. İşte insanlarımızın dış ülkelerden gelenlere güzel davranmaları ve iyilik yapmalarında kim kazanmış oluyor? Ülkemiz kazanıyor. Birimiz iyilik yapıyor ama hepimiz kazanıyoruz.
Ben şahsım adına şuna inanıyorum. Bir memleketin fakiri de olacak zengini de olacak. Yeter ki ekmeği yenen, suyu içilen, gönlü zengin, vicdanlı merhametli, ülkesi ve insanların faydası için çalışan, üreten, düşünen, vatanını, bayrağını, devletini, milletini, dilini, dinini, bütün mukaddesatını, memleketini seven insanlardan olalım. Bu meziyetler bir insanda mevcutsa korkma diğer bütün iyilikler arkasından zaten gelir. Herkes başını yastığa koysun önce bir kendini sorgulasın. Ben vatanım için, insanlık için, memleketim için, şehitlerimiz için faydalı oluyor muyum, olmuyor muyum? Bakın Yunus Emre ne demiş " İlim İlim İlmektir, İlim Kendini Bilmektir. Sen Kendini Bilmez İsen, Bu Nice Okumaktır" Önce kendimizde arayacağız, kendimizi bileceğiz, kendisinde hata aramayan doğrunun değerini zaten bilemez. Doğrunun değerini bilmeyen başarıya ulaşamadığı gibi insanlarla sürtüşür, didişir, çamur atar durur, faydalı işler bu tür insanlara ağır ve yorucu gelir ve hiçbir şeyi sevemez hale gelir. 
Sayın kıymetli okuyucularım köşe yazımda vatandaşlarımıza nasıl faydalı bilgiler aktarabilirim acaba diye düşünürken içimden geçenleri yazmak geldi. Özellikle devletin ve milletin malına zarar verenler görüldüğü yerde uyarılsa, bana necilik, nemelazımcılık ortadan kalksa iyi olmaz mı?
Kitap yazarı ve Üniversite Öğretim Üyesi Üstün Dökmen'in çok hoşuma giden " Selam" şiiriyle yazımı bitirmek istiyorum.
Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taşlara, Kuşlara, Atlara, Otlara, İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı, bir selamda kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında.
Bu dünyada sende varsın!
Üleştir dostluğunu varlığa,
Bir kısmı senide sarsın. Saygılarımla