Siyasetçilerimizin çevre konularına artık önem verdiklerini görüyorum. Siyasi atmosferde yer almasa da, konuşmalarda fazla geçmese de eminim ki herkes sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamak istiyor. Bu çevre konusu siyaset üstü bir kavram olarak ele alınmalı ve herkesin, her adayın çevre konusunda elini taşın altına koyması gereklidir. Çünkü temiz hava herkese lazım, temiz su herkese lazım, verimli ve temiz toprak herkese lazım, kirlenmemiş şehirde, yemyeşil bir çevrede yaşamayı da herkes ister.
Biz biliyoruz ki temiz toplum, temiz insanlardan oluşur. Yüreğinde vatan sevgisi, toprak sevgisi, yeşil sevgisi, en önemlisi insan sevgisi olan ve vicdan, merhamet, edep sahibi olan herkes yaşadığımız çevreyi korumak ve kollamak zorundadır. Bu bizim hem yasal ve hem insanlık görevimizdir. Seçilen ve seçilecek Belediye Başkanlarımızın, Belediye Meclis üyelerimizin, İl Genel Meclis üyelerimizin, Köy ve mahalle muhtarlarımızın çevre'ye yönelik çalışmalar sergileyeceklerine inancım olduğu gibi, yüreklerindeki sevginin eyleme dönüşmesinde en önemli kararlar alacaklarını şimdiden görür gibi oluyorum.
Çevreye hizmet bize göre ibadettir. Tabii ki dünyanın geleceğini tehdit eden küresel iklim değişikliği başta olmak üzere erozyon, çölleşme, kuraklık ve susuzluk en fazla bölgemizi etkiliyor. Topraklarımızın geleceği, çiftçimizin geleceği ve gıda güvenliğimiz için Tarım ve çevre koruma önceliklerimiz arasında olmalıdır. Sanayi tarıma dayalı olduğu için tarım, toprak, su ihmal edilmemelidir. Yeşil alanların çoğaltılması yolunda projelere ağırlık verilmeli ve insanlar bu konuda özendirilmelidir.
Yeraltı suyundan faydalanan sulu tarımla uğraşan insanların yeşil alanlar oluşturulması yolunda bazı zorunluluklar getirilmeli diye düşünüyorum. Ayrıca daha önceki köşe yazımda vatandaşlarımızdan bir istekte bulunmuştum. Allah gecinden versin ama cenaze çıkmadık ev olmadığına göre ve ölüm hepimize geleceğine göre, cenazelerimizin ardından meyve fidanı alarak onların adına dağıtalım konu komşularımıza ve ekelim ve ekilmesini sağlayalım. Birlikten dirlik doğar. Yeşil alanlarımızın çoğalması yolunda adımlar atalım. Bir yerin toplam alanından yeşil alanları % 30 aşağıda ise orada erozyon ve çölleşme tehlikesi var demektir. Bizim Karapınar toprağının toplam alanına kıyasladığımız zaman yeşil alanlarımız % l5 bile yok.
Yine katı ve sıvı atıkların geri kazanımı konusunda Karapınar Belediyemiz bir adım attı, diğer kurumlarımızda bu konuda projeler geliştirmeli, Belediyelerimiz vahşi depolamadan vazgeçip düzenli ve tekniğine uygun çöp depolama alanları yapıp, atıkları kaynağından geri kazanımı teşvik edilmeli diye düşünürken bu konuda da özellikle ilçe belediyelerinde adımlar atıldığını ve düzenli ve yeni teknolojilere uygun olarak biran evvel faaliyete geçirilmesi en büyük arzumdur.
 Karapınar'da yaşayan her insan biliyor ki bölgemiz ağaç fakiri bir ilçe orman varlığımız yeterli değil o nedenle hem mevcudu korumalı, hem de yeni yeşil alanlar oluşturmak için insanlarımızı bu işin içerisine çekerek ağaçlandırmayı hızlandırma projeleri üreterek hayata geçirmek için topyekûn ağaçlandırma seferberliği içinde olmalıyız. Bu konuda çalışan Belediyeler başta olmak üzere kurum ve kuruluşlara da bu yolda ödenek ve imkânlar sağlanmalıdır.
Dünyanın nimetleri hızla tükenmektedir. Havaya giden paralar ve gereksiz yere israf edilen neler yok ki, Şimdiden israfa bir son verme zamanı geldi diyorum. Bakan değil gören göz olalım diyorum. Eğitime ağırlık verelim, bilim adamlarını getirelim vatandaşlarımızı bilinçlendirelim, okullarımızda konferanslar ve seminerler verdirelim. Yeter ki insanoğlu inansın başaramayacağı hiçbir zorluk yoktur.
Kurtuluş savaşı kendine has milli birlik kaynağından güç alarak bütün vatan sathına yayılmış ve kesin zaferle noktalanmıştır. Asırlarca birçok medeniyete kucak açmış ve dört mevsimin bir arada yaşandığı cennet ülkemize ne kadar çok hizmet etsek azdır. TÜRKİYEMİZ ÇÖL OLMAYACAK. GELECEK OLAN BAHAR MEVSİMİNDE HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR. HERKES GÜCÜ ÖLÇÜSÜNDE FİDAN DİKSİN, FİDAN DİKECEK YERİ YOKSA BİLE FİDAN ALARAK EKİLMEK ÜZERE KONU KOMŞUSUNA DAĞITSIN İSTİYORUM. Gidecek başka TÜRKİYE yok. Ülkemize, ülkemizin zenginliklerine hem sahip çıkmalıyız, hem de zenginliğimizi geliştirmek için çok çalışmalıyız. Bir Dikili Ağacı Olmalı Herkesin, Yaşamak ve Yaşatmak için, ALLAH vatanımızı, güvenlik güçlerimizi, birliğimizi, dirliğimizi bozmasın, kötülerin şerrinden korusun. Kötüleri ALLAH'ım ıslah etsin, ıslah olmuyorlarsa anasından doğduğuna pişman etsin. Saygılarımla