Bir gün büyük bir yolcu gemisi, kalabalık bir yolcu gurubuyla hareket etmek üzeredir. Fakat geminin motoru bir türlü çalışmamaktadır. Gemide bu işle görevli ne kadar mühendis ve teknisyen varsa bu motoru bir türlü çalıştıramazlar. Ellerindeki çekiçlerle motorun sağına soluna vuran personelin yapacağı bir şeyi de kalmamıştır. Geminin hareket etmediğine sinirlenen yolcular da, gemi görevlilerine bağırıp çağırırken, kaptan ve geminin hareketiyle sorumlu personel çaresizce beklemektedir.
            Yolculardan biri, bu şehirde yaşlı bir motor tamircisinin olduğunu ve bu geminin motorunu çalıştırabileceğini söyler. Geminin motorunun çalışmasıyla görevli mühendis ve teknisyenler basit bir ustanın bu işi yapabileceğine inanmazlar. Onlar inansalar da inanmasalar da bu basit motor tamircisini bulmaktan başka çare kalmamıştır. Bu basit ustayı hemen bulup geminin motor dairesine indirirler. Usta, motoru çalıştıran kolu çevirir. Bu arada motordan çok iğrenç garip bir ses gelir. Usta, bu sesi kısa bir süre dinler ve kolu kapar.  Yanında getirdiği takım çantasını açar ve içinde küçük bir çekiç ve vidaları sökmek, takmak için küçük bir anahtar çıkarır. Motorun altına yatar orada bulunan küçük bir vidayı sıkar. Motorun sağ tarafına geçer ve orada bulunan küçük bir pim vardır ve elindeki küçük çekiçle oraya iki kez hafifçe tıklar. Elindeki aletleri çantasına koyar ve motoru çalıştıran kolu tekrar çevirir. Şimdi motor saat gibi çalışmaktadır. Gemi personeli derin bir nefes almıştır ve herkes sevincini birbiriyle paylaşmaktadır. Bu işe en çok kaptan sevinmiştir, çünkü tüm sorumluluk ondadır.
            Artık ustanın gitme zamanı gelmiştir. Kaptan ustaya teşekkür eder ve kendilerini büyük bir sıkıntıdan kurtardığı için ona minnettar olduklarını söyler. Sıra ustanın ücretini ödemeye gelmiştir. Kaptan, ustaya ne kadar ücret ödemeleri gerektiğini sorar. Usta, ücretinin bin dolar olduğunu söyler. Kaptanın yüzündeki sevinç ifadesi yerini birden öfkeye bırakmıştır. "Hepsi iki çekiç vurdun, iki çekicin bedeli bin dolar mı?" der,sinirli bir şekilde. Usta da kaptana:"İki çekicin bedeli bin dolar değil, bir dolardır…" der.  Kaptan, şaşırır düşünmeye başlar ve,"Peki niçin bin dolar istiyorsun?" der. Bizim usta da kaptanın başını önüne eğerek uzun uzun düşünmesine neden olacak şu cevabı verir: "Dokuz yüz doksan dokuz dolar, o çekici nereye ve nasıl vuracağını bilmektir."
            Sevgili anne babalar, çocuklarımız  bizim en değerli varlıklarımız. Onların ileride toplum içinde saygın bir mesleğe sahip olması, yani kaliteli mutlu bir hayatlarının olması  bizim tek isteğimizdir. Çocuğumuzun hayatta başarılı olması, sağlıklı davranışlar sergilemesi için biz anne babalara önemli görevler düşmektedir. Sağlıklı bir aile ortamında yetişmeyen çocuktan sağlıklı davranışlar beklemek boşuna olur.
            Ailemizde sıkıntılar yaşamamız insan olmamızın gereğidir.Yukarıda anlatılan gemide olduğu gibi her ailede zaman zaman arızalar oluşmaktadır. Çoğumuz elimizdeki çekici sağa sola rastgele sallar dururuz. Arızayı tespit etmeden rastgele vurulan yerlerde büyük hasarlar oluşmaktadır. Bazen anlık bir öfke, sonradan çözümü olmayan büyük sıkıntılara neden olur.
            Çocuklarımızla sıkıntı yaşarken onlara rastgele kızıp bağırmak yerine, sıkıntının kaynağını tespit etmek, aile ilişkilerimizi daha sağlıklı hale getirecektir. Hepimiz mutlu bir aile hayatı istiyoruz…Takım çantamızda sağlıklı bir aile hayatı için birçok anahtar vardır. Bu anahtarlarla sıkıntılarımıza ayar vermek mümkündür…Aslında mutluluğun anahtarı kendi elmizde…
            Mutlu bir aile olmanız dileğimle…