Yaşam, beş kelimelik bir kelime yalnız bir solukta okunmayacak kadar uzun soluklu bir sözcüktür. Çevremizde uzun soluklu bu sözcüğe anlam katan çok önemli değerler vardır. Hayatı bir resme sığdıracak olursak bu resmin etrafında bir ev, evin yanında ağaçlar olurdu. Hayatı bir şiirin içe koyacak olursak ağaç göğe doğru uzanan bir merdiven olurdu. Bugün bir öğrenciye serbest bir konuda resim yapmasını istesek bize sunacağı ilk şey bir ev ve evin kenarında olan ağaçlar olacaktır. Tıp kı hayat bilgisi fotoğrafı gibi. Çocuğumuza masal anlatacak olursak bir ağaçta kuş olur, ya da daldan düşen meyve olur. Ağaç o derece hayatımızda olmuş ve ruhumuzun içine sinmiştir. Ağaç hayatımızın öznesi olmuştur aslında. Resimlerimiz şenlenmiştir. Şiirlerimiz uzayıp gitmiştir göğe doğru. Masallarımız anlam bulmuştur. O ve biz yazılacak iki mısralık şiirin sözleri olmuşuzdur bir anlamda…

Kıymetli okurlar;

Son zamanlarda ki orman yangınları ciğerlerimizi dağlamıştır. Bir kente akşamüstü ansızın inen siyah bir heyula olmuştur adeta. Sokağımızdan bir cenaze geçmiş, yaşam bütün evlerden yükselen bir ağıt gibi olmuştur… Üzgünüz, mahzunuz, hüzünlüyüz…

Yaşam denen zaman diliminde gök kubbede güzel bir anı bırakacak, birkaç çiçek koklayacak, birkaç tebessüm edecektik. Birkaç hayvan sevecek, bir ağaç sulayacak, ağacın gölgesinde bir çam demleyecektik. Yeşilin en koyu kıvamını bakışlarımıza sağdıracaktık.Bir bardak çayın buğusunda kaybolacaktık.

Düşüncelerimiz beynimizin düşünemeyen kısmında yer alıyor şimdi. Eğer yaşamın ne olduğunu anlamak istersek bir yaprağa bakması yeterli aslında insanın… Yaşama sevincinin ne olduğunun bilinmesi için bir çiçeğin duruşuna bir kedinin koşmasına bakmak yeterli oysa…

Ortaokul yıllarımda Türkçe Öğretmenimiz ağaç sevgisi hakkında şiir yazmamızı istemişti. Kalemim döndüğünce bir kıtasını hatırladığım bir şiir yazmıştım.

“Sakın kesme dallarında meyveler yetişsin

Sakın kesme gölgesinde garip çiftçi dinlensin”

Şimdi meyve üzgün, dal küskün, toprak sessiz, şiir yetim, resim öksüz, masallar kahramansız…

İçimiz sanki göçe zorlanmış bir köy, içimiz ekinine dolu vurmuş bir çiftçinin gözyaşları ile dolu.

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bu orman yangınlarında ülkemize büyük geçmiş olsun. Birlik ve beraberlik ruhu içinde yangında etkilenen yurttaşlarımıza destek veren herkesi canı gönülden tebrik ediyorum. Bunun yanında yangında etkilenen yurttaşların hayvanları için yem desteği veren ilçemiz KAR-YEM A.Ş çalışanlarına ve idarecilerine teşekkürü borç biliyorum. Gururlandık ve onur duyduk… Bizi biz yapan değerleri yaşatan herkese sonsuz teşekkürler… İyi ki varsınız…