Sayın çok kıymetli okuyucularım, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü ile ilgili anma törenleri ilçemizde de tüm protokol üyelerinin katılımıyla çok güzel bir şekilde gerçekleştirilmiş olup, Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtına çelenklerin sunulmasının ardından Karapınar Kültür Merkezinde Meke Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanıp sunulan gösteri muhteşemdi. Ayrıca “Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü’nün” önemine binaen ve bu mükemmel konuşmayı dinleme fırsatı bulamayanların okumaları açısından Piyade Yüzbaşı Ufuk DEVAM’ın günün anlam ve önemini belirten çok anlamlı ve güzel konuşmasını siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak istedim.

Piyade Yüzbaşı Ufuk DEVAM’ın konuşması “ Bugün, yüce milletimizin birlik ve beraberliği, ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü için canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, yurdumuzun ve dünyanın dört bir köşesinde, şehitliklerde, bazıları kefensiz ve bir mezar taşları dahi olmadan ama görevini yapmış olmanın huzuru içerisinde yatan kahraman askerlerimizi, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için canlarını feda eden gözü pek polislerimizi, hak ve menfaatlerimizi koruma uğrunda görev yaparken çeşitli ülkelerde hain saldırılar sonucu şehit olan diplomatlarımızı, yurdumuzun en ücra köşelerinde insanımızı aydınlatma yolunda fedakârca görev yaparken şehit olan öğretmenlerimizi ve diğer kamu görevlilerimizi “ 18 Mart Şehitler Günü” vesilesiyle rahmet, şükran ve saygıyla anıyorum.

Bugün şehitlerimizin kaybından dolayı duyduğumuz acı ve hüznün yanında bir ulusun küllerinden doğarak var oluş mücadelesi verdiği, yenilgiler ve toprak kayıpları ile uzun yıllar süren umutsuzluğa ve kötü gidişe son vererek yeniden itibar kazandığı, harp tarihine altın harflerle yazılmış bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103.’ncü yıldönümünü kutlamanın da haklı gururunu yaşıyoruz.

Kahraman ordumuz, yirminci yüzyılın başında; Afrika çöllerinden, Balkanlara, Kafkaslardan, Galiçya’ya, Yemenden Çanakkale’ye geniş bir coğrafyada ve İstiklal Savaşı’nın çeşitli cephelerinde Anadolu’nun her karış toprağına verdiği kahramanca mücadelelerde yüz binlerce vatan evladını şehit vermiştir.

En fazla şehit verdiğimiz cephelerden biri olan Çanakkale Muharebeleri ve sonunda elde edilen zafer, yüce milletimizin her ferdinin son derece dikkatli inceleyip ders çıkarması gereken ve yarınlarımıza ışık tutacak bir ruh anlayışını ve derinliğini sembolize etmektedir. Seyit Onbaşı’ya yüzlerce kiloluk top mermisini sırtlayıp namluya sürdüren, Anafartalar Kahramanı Yarbay Mustafa Kemal’e  “Ben Size Taarruzu Değil, Ölmeyi Emrediyorum”. Biz ölene kadar geçecek zaman zarfında yerimizi yeni askerler, yeni kumandanlar alacaktır!, dedirten, Yahya Çavuşlarla sembolleşen Mehmetçiğin sinesinde “ Çanakkale Geçilmez!” kılan güç, hep o ruh, inanç ve azimde saklıdır.

Osmanlı Devleti, Çanakkale Muharebelerine kadar pek çok cephede savaşmış ve ordusunun büyük bir kısmını bu cephelerde kaybetmiştir. Bu sebeple bir ölüm kalım mücadelesi gözüyle bakılarak Çanakkale Cephesi’ne artık son çare olarak toplumun en eğitimli tabakasını oluşturan gençler gönderilmiştir. O günün genç nesli, kutsal saydığı değerler uğruna, ölüme gözü kapalı gitmiş; yurdunu işgal etmek isteyenlere karşı tarihin en haklı savaşını vermiş ve henüz hayatlarının baharında şahadet şerbetini yudumlayarak rütbe ve payelerin en şereflisine ermişlerdir. Dolayısıyla, bu coğrafyanın insanı; Çanakkale sırtlarında, yalnızca gençliğini değil, toplumun geleceğini şekillendirecek bir nesli, yarınlarını yitirmiştir. Çanakkale’de elde edilen büyük zafer, aziz milletimiz için, tarihin iki asırdır acı bir tablo halinde akıp giden seyrini değiştirmiş, millete geleceğini inşa etme iradesi ve özgüveni kazandırmıştır. Çanakkale de vücut bulmaya başlayan milli ruh ve şuur, kuvayımilliye ruhuna dönüşerek Milli Mücadele’nin kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır. Çanakkele Zaferi, geleceği kuran bu büyük özellikleri dolayısıyla yüz yıldır, yüce milletimizin şanlı tarihinin zirvelerinde unutulmaz bir diriliş ve yeniden doğuş anıtı olarak yükselmektedir.

Şanlı Tarihimizin Kahramanlık, Cesaret ve Yiğitlik Zincirinin Altın Halkası Aziz Şehitlerimiz. Yüreğinizde taşıdığınız vatan, millet ve bayrak sevgisiyle cepheden cepheye koşarken büyük bir cesaret ve kahramanlıkla harp sanatının en başarılı örneklerini sergileyip, hafızalardan silinmeyecek destanlar yazarak Mehmetçiğin civanmertliğini tüm dünyaya gösterdiniz. Gösterdiğiniz cesaret ve kahramanlık karşısında, teknik üstünlük anlamını yitirmiş; Zafer, Mertlikle kucaklaşmış, ölüm şahadetinizle yücelmiş ve üzerinde yaşadığımız bu topraklar bir kez daha vatan olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle, aziz hatıralarınızı şükran ve minnet duyguları içerisinde yâd ediyor, huzurunuzda saygıyla eğiliyorum. Ruhunuz Şad Olsun. Bu vesileyle, bu cennet vatanı büyük fedakârlıklarla bizlere armağan eden, başta Devletimizin Kurucusu, Cumhuriyetimizin Mimarı, Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, kutsal vatan toprağı için canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, hayatta olan Kahraman Gazilerimize, Şehitlerimizin ve Gazilerimizin değerli aile fertlerine şükranlarımı sunuyorum.” Diyerek sözlerini tamamladı.

Sayın çok kıymetli okuyucularım; Bu mükemmel ve bir o kadar da anlamlı yazıyı okumanızı arzu ediyor, saygılar sunuyorum.